Kendini gerçekleştirme:
Abraham Maslow ,insanın doğuştan gelişme potansiyeli olan bir varlık olduğunu söyler.Maslow’un öğretisi ,M.Ö 4 yy.da “içsel kesinlik” öğretisi her nesnenin ve her varlığın kendi amacını ve sonunu getireceği bir gelişme potansiyeline ve nüveye sahip olduğunu söyleyen Aristotales’den esinlenmiştir.Maslow’a göre kendini gerçekleştirme insan organizmasına ait kültürden bağımsız bir süreçtir.Hatta çoğu zaman toplum ve kültür insanın kendini gerçekleştirme eğilimini onu sosyal ve geleneksel rollerin içine kendi eğilimlerinin aksi istikametinde yerleştirerek engelleyici rol üstlenebilir.İnsanın içinde hiyerarşiye sahip güdüler(ihtiyaçlar) kendilerini ifade etmeye yönelik olarak zorlarlar.Önce fizyolojik olanlar (açlığını giderme,barınma) sonra daha yüksek gereksinimler (güvenlik,emniyet,sevgi ve ait olma,kimlik,özsaygı)karşılanır.Bu gereksinimlerden sonra bilişsel (bilgi,içgörü,akıl) ve estetik gereksinimler (simetri,uyum,bütünlük, güzellik,meditasyon, yaratıcılık, ahenk) tatmin edilerek kendini gerçekleştirmeye yönelinir.Maslow şöyle demektedir:”insanoğlu o şekilde meydana getirilmiştir ki,daha dolu ve daha dolu bir varlık için zorlar ve bu ,çoğu insanın iyi değerler, huzur, nezaket, cesaret, dürüstlük, sevgi. bencil olmama ve iyilik adını vereceği şeylere doğru zorlama anlamına gelir. Maslow böylece ne için yaşıyoruz sorusuna “potansiyelimizi gerçekleştirmek için” diye cevap verir.Arkadan gelen neye dayanarak yaşıyoruz sorusuna da “iyi değerlerin esas olarak insan organizmasının içine yerleştirildiğini ve insanın yalnızca organizmik bilgeliğine güvendiği takdirde onları sezgisel olarak bulacağını” iddia ederek yanıt verir.
Abraham Maslow ,insanın doğuştan gelişme potansiyeli olan bir varlık olduğunu söyler.Maslow’un öğretisi ,M.Ö 4 yy.da “içsel kesinlik” öğretisi her nesnenin ve her varlığın kendi amacını ve sonunu getireceği bir gelişme potansiyeline ve nüveye sahip olduğunu söyleyen Aristotales’den esinlenmiştir.Maslow’a göre kendini gerçekleştirme insan organizmasına ait kültürden bağımsız bir süreçtir.Hatta çoğu zaman toplum ve kültür insanın kendini gerçekleştirme eğilimini onu sosyal ve geleneksel rollerin içine kendi eğilimlerinin aksi istikametinde yerleştirerek engelleyici rol üstlenebilir.İnsanın içinde hiyerarşiye sahip güdüler(ihtiyaçlar) kendilerini ifade etmeye yönelik olarak zorlarlar.Önce fizyolojik olanlar (açlığını giderme,barınma) sonra daha yüksek gereksinimler (güvenlik,emniyet,sevgi ve ait olma,kimlik,özsaygı)karşılanır.Bu gereksinimlerden sonra bilişsel (bilgi,içgörü,akıl) ve estetik gereksinimler (simetri,uyum,bütünlük, güzellik,meditasyon, yaratıcılık, ahenk) tatmin edilerek kendini gerçekleştirmeye yönelinir.Maslow şöyle demektedir:”insanoğlu o şekilde meydana getirilmiştir ki,daha dolu ve daha dolu bir varlık için zorlar ve bu ,çoğu insanın iyi değerler, huzur, nezaket, cesaret, dürüstlük, sevgi. bencil olmama ve iyilik adını vereceği şeylere doğru zorlama anlamına gelir. Maslow böylece ne için yaşıyoruz sorusuna “potansiyelimizi gerçekleştirmek için” diye cevap verir.Arkadan gelen neye dayanarak yaşıyoruz sorusuna da “iyi değerlerin esas olarak insan organizmasının içine yerleştirildiğini ve insanın yalnızca organizmik bilgeliğine güvendiği takdirde onları sezgisel olarak bulacağını” iddia ederek yanıt verir.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder