18 Mayıs 2013 Cumartesi

Friedrich Nietzche 'den

İnsanlığı “düzeltmek”,
herhalde benim vadedeceğim en sonuncu iş olurdu.

Yeni putlar dikmiyorum ben; 
Putları devirmek –zanaatım asıl bu benim.

Friedrich Nietzsche

Bir canlı olarak, insanın sahip olduğu iki temel iç güdü vardır:
Hayatta kalmak (varolmak), üremek (nesli devam ettirmek)
-ki ikincisi aslında ölümsüzlük isteği olduğu için birincisine hizmet eder.-

Etrafınıza baktığınızda; gördüğünüz her şeyin, düşündüğünüz tüm olguların
sizin varlığınıza hizmet ettiği için var olduğunu görürsünüz.

Varlığınızı tehdit eden bir şey varsa; yok edilmelidir!
Bu şekilde düşünürsek; insan hayatını devam ettirebilmek için bir şeyleri yok etmelidir.
Evet, zaten yapılanlara dürüstçe bakarsanız, tam olarak bunu görürsünüz...

Pekii ya konuşmalarımız ?

Hayır !
Konuşmalarımız hep bir şeyleri var etmek üzerinedir.
Bu içimizde yatan tanrı olma tutkusudur.

Asıl amaç; sadece varlığı tehdit eden unsurlardan kurtulmaktır.
Sürüyü bunun için kullanırız.
''Toplum adına'' diye başladığımız her cümlenin sebebi kendi güvenliğimizdir.
İçinde bulunduğumuz sürüyü ne kadar yüceltirsek,
biz de o kadar yücelerek, hayatta kalma şansımızı artırırız...
Toplum aslında bizim hiç umurumuzda değildir.
Bizim için var olma sebebi, varlığımıza hizmet etmesidir.

Pekii bu apaçık bencilliği nasıl örtpas ederiz ?
Kutsal değerler oluşturarak!
Misal üremek için, aşkı kutsallaştırırız...
Doymak için ekmeği...
Aslında tüm bunlar içimizdeki o hayvana hizmet eder.
Fakat sürüyle birklikte var olmak istiyorsak bunları süslemeliyiz.
insanlık tarihine şöyle bir dönüp baktığınızda, en vahşi eylemlerin-sözde- kutsallık atfettiğimiz değerler için yapıldığını görürüz.
Çünkü bu şekilde yaptığımız tüm eylemler legalleşir.

Şizofreni hastalığının tedavisi yoktur.
Tek sebebi ise bir şizofrenin asla şizofren olduğunu kabul etmemesidir..
Koyunluğun farkındalığı, sürüde olduğunun bilgisidir.
Sıradanlığın keşfi bu yüzden gereklidir.
Evet, İnsan sadece kendisi için yaşar!
Diğerleri ise onun varlığına hizmet ettiği sürece vardır.

Ve evet, insan aşılması gereken bir şeydir.

Bunu yapabilmenin tek yolu;
yok edici olduğumuzu tüm gerçekliğiyle kabul etmek
ve bu yok ediciliği düşüncelerimizde sürdürmektir.
-Başka bir deyişle; çekiçle felsefe yapabilmektir-

Bu, gerçeğe ulaşmayı amaç edinen 'ürkütücü' bir yolculuktur.
Bu, sizi kalıba sokan değerleri kıracak sertlikte, dürüst olmayı gerektiren bir yolculuktur.
Bu, rehberi ya da yoldaşı olmayan, yalnız bir yolculuktur.
Bu, hiçbir zaman, hiç bir kesinliği olmayan puslu bir yoldur.
Bu bir anlamda, yeniden varoluştur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder